6 Şubat’ta meydana gelen depremlerin ardından Diyanet İşleri Yüksek Kurulu Dini Bilgiler Platformu’nda “Deprem bölgesinden sıkça sorulan sorular” başlığı altında sorular yanıtlandı.
“Koruyucu aile olmanın hükmü nedir?”Evlat edinme başlığı altında koruyucu aile hakkında kısa bir açıklama yapılmıştır.
Diyanet yaptığı açıklamada ayet ve hadis örnekleriyle yanıt verdi.
Açıklamada, ” İslam’ın tavsiyesi; korumak, bakmak, büyütmek, ihtiyaçlarını karşılamak, hukuk ve helal-haram hükümleri bakımından öz evlat gibi değil din kardeşi gibi muamele etmek.”söylendi.
Ancak açıklama bağlamından koparılarak çarpıtılmıştır.
Diyanet İşleri Yüksek Kurulu da bahisle ilgili bir açıklama yayınladı.
“Koruyucu aile olmak son derece değerli ve güzel bir davranış”
Diyanet İşleri Yüksek Kurulu, İslam’ın her zaman liyakat, yardımlaşma ve toplumsal dayanışmayı emrettiğini bildirdi. “İslam, muhtaçlara ve evsizlere yardım etmek için çok teşvik edici prensipler ve kararlar getirmiştir. Kuran’da özellikle yetimlerin, öksüzlerin ve korunmaya muhtaç çocukların korunması ve bakımı ile ilgili birçok ayet vardır. Aynı şekilde bunlara duyarsız kalmanın ve kötülük yapmanın büyük bir günah olduğu ve Allah katında derin bir azaba sebep olacağı belirtilmiştir. Peygamberimiz yetimleri bizzat korumuş ve Müslümanları onlara yardım etmeye teşvik etmiştir. Nitekim bir hadiste; “Yetimleri gözeten ve ihtiyaçlarını giderenlerin ahirette ona yakın komşuları olacağını” müjdeledi. Bütün bunlar, Müslümanların bu konuya nasıl yaklaşmaları gerektiğini açıkça ortaya koymaktadır. Bu bağlamda koruyucu aile olmak elbette son derece maliyetli ve keyifli bir davranış.”söylendi.
“Kimsenin bir çocuğun soyuyla ilişkisini kesmeye hakkı yoktur”
İslam’ın her çocuğa mümkün olduğunca kendi ailesiyle bağını korumasını ve ailesiyle karşılaştırılmasını emrettiği hatırlatıldı. “’Ahzab Suresi, 33/4′ Nitekim koruyucu aile ve evlat edinme ilişkisinde çocuk ile öz ailesi arasındaki kan bağından doğan birçok hukuki sonuç ortaya çıkmamaktadır. Koruyucu aile olan bir çocuğun bu aile üyeleri ile özel olmaması bu hükümlerden biridir. Bu konuda İslam alimleri ittifak etmişlerdir. Kaldı ki, hiç kimsenin çocuğun kendi nesebiyle bağını kesmeye, ona kendi ana babasını unutturmaya hakkı yoktur.kelimeler yer aldı.
“İyi niyetle değil”
Açıklamada, depremzede bir çocuğu evlat edinmenin, Hz. “Dinimiz açısından dikkat edilmesi gereken tek konu, bahsin jenerik yerine dikkat edilmesidir. Sıkıntı bu kadar ortadayken, saygısız bir yaklaşımla konuyu bağlamından koparıp korkunç çağrışımlara kapı aralayacak şekilde yorumlamak, asla doğru niyetle bağdaşmayan bir tavırdır. Büyük bir felaket yaşadığımız, birlik ve beraberliğe en çok ihtiyaç duyduğumuz, hep birlikte yaralarımızı sarmaya odaklandığımız bu günlerde, bu tür yakıştırmaların ve yaklaşımların kimsenin işine gelmediği açıktır.değerlendirme yapıldı.
